20 Haziran 2019 Perşembe

Tyrkjaranid ...

1627 yılı 12’si kadırga 15 parçalık filosuyla Manş Denizi’ni kateden Murat Reis, Danimarka ve Norveç kıyılarını talan ettikten sonra, kutuplara doğru yelken açtı, karşısına yemyeşil bir ada çıktı, İzlanda, derhal demirledi.
Murat Reis, aslında korsandı.
Aslında Türk değildi, Hollandalı’ydı.
Asıl ismi Jan Janszoon van Haarlem’di.
O zamanlar resmi izinle korsanlık yapılıyordu, mesela İngiltere devletinden ferman çıkartırsan, İngiliz gemilerine dokunmamak şartıyla, sadece İngiltere’nin düşmanlarına saldırmak koşuluyla korsanlık yapmana izin veriliyordu.
İngiltere ve Hollanda devletleri bu resmi korsanlık faaliyetlerini yasaklayınca, Hollandalı Jan Janszoon şak diye müslüman oldu, Cezayir beylerbeyinin himayesine girdi, Osmanlı denizcisi oldu.
Murat Reis olmadan önce Jan Jansz, John Barber, captain John, little John, Caid Morato isimlerini kullanmıştı.
İzlanda’nın altından girdi, üstünden çıktı.
26 gün orada kaldı 400 civarında esir aldı, bazılarını fidye karşılığında İzlanda’ya iade etti, bazılarını köle olarak Akdeniz limanlarında sattı.Sarışın kızları ganimet aldı, hareme mareme hediye etti.
İzlanda bizimle böyle tanıştı!
İzlanda’nın bizimle böyle tanıştığını nereden biliyoruz... Esir alınan ve fidyeyle serbest bırakılanlar arasında Olaf Eigilssson isimli bir papaz vardı, yaşananları kitap haline getirdi, oradan biliyoruz.
Murat Reis’ten sonra Ali Biçin Reis daldı İzlanda’ya 800 civarında esir aldı, sattı.
"1703 yılında İzlanda'da İlk sayım yapıldı; nüfus 50,358 O yıllarda tahmini nüfus 30.000 civarı"
Ali Biçin Reis de aslında Türk değildi, Venedikli’ydi.
Asıl ismi Piccinnino’ydu.
İzlandalılar bizi öylesine sevdiler ki aradan dört asır geçmesine rağmen “Tyrkjaranid” diye bir kavram var hâlâ İzlanda’da...
“İnsan çalan Türk” anlamına geliyor!
Ve, bu travmatik hadiseden hemen sonra “bize özel” bir kanun hazırladılar.
İzlanda topraklarında Türk öldürmeyi suç olmaktan çıkardılar!
Evet, Türk öldürmeyi serbest bıraktılar.
Taa ki 1970’e kadar...
1970 yılında bu kanunu iptal ettiler.
Ama...
Türkiye’yle asla direkt diplomatik ilişki kurmadılar!
Türkiye İzlanda’ya bir şey söyleyecekse, Oslo büyükelçimiz aracılığıyla söylüyor.İzlanda Türkiye’ye bir şey söyleyecekse, Kopenhag büyükelçisi aracılığıyla söylüyor.
Yani anca, Danimarka ve Norveç üzerinden konuşabiliyoruz!
İzlanda’da büyükelçimiz olmadığı için, soykırım rezaletlerinde olduğu gibi “büyükelçimizi geri çektik” falan diyemiyoruz!
E hal böyleyken, vay efendim tuvalet fırçası uzatılmış filan...
Kardeşim, daha düne kadar İzlanda’da bizi öldürmeleri bile suç değildi, tuvalet fırçasından mı rencide oldun?
Türkiye-Yunanistan milli maçında, Paris’teki terör katliamında hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu yapılırken, saygı duruşunu ıslıklayan, yuhalayan, ya Allah bismillah Allahuekber diye bağıran kimdi?
Rakip futbolcuyla tartışırken, işaret parmağını boğazına sürterek, senin gırtlağını keserim manasında hareket yapan, senin milli takımının kaptanı Emre Belözoğlu değil mi?
Gece kulübünde elalemin evli kadınına sarkıntılık yapan, kadının kocasına kafa atan, burnunu kıran, bilahare beline tabanca takıp, hastane basan, kafama sık filan diyen, senin milli takımının kaptanı değil mi?
Alaçatı’da köfteci basan, tekme tokat kavga eden senin milli takımının teknik direktörü değil mi?
Ermeni açılımını futbol üzerinden yapmaya kalkıp, Türkiye’deki milli maça Azerbaycan bayrağıyla girmeyi yasaklayanlar kimdi?
Dört yıl önce Konya’da, İzlanda milli maçımız öncesinde...
Ankara’daki terör saldırısında hayatını kaybeden 109 insanımız için saygı duruşu yapılırken, kendi insanlarımız için yapılan saygı duruşu bile ıslıklanmadı mı?
Şimdi deniyor ki, İzlanda’da bize terbiyesizlik yapıldı falan...
Sportmenlikten nasibini almamış, kendi tarihinden haberi olmayan, kendisine bile saygısı olmayan bir millet, başkasından saygı bekleyebilir mi ....

Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...