15 Haziran 2019 Cumartesi

9 Eylül’de İzmir’e İlk Bayrak Çeken Kahraman Şerafettin Yüzbaşı

15 Mayıs 1919’da Venizelos komutasındaki Yunan birlikleri Anadolu’ya çıkmış ve 9 Eylül 1922’ye kadar 40 ay boyunca bu işgal devam etmişti. Ankara’ya kadar ulaşan bu birlikler Büyük Taarruz’dan sonra geri çekilmeye başlamış 9 Eylül tarihinde de İzmir’i yakarak Anadolu’yu terk etmişlerdi. İşgal sırasında Yunan’a karşı ilk kurşunu Hasan Tahsin sıkmış ve hayatını kaybetmişti. 9 Eylül günü Fahrettin Altay’ın komuta ettiği ilk birlik İzmir’e girmişti. Altay anılarında; İzmir’e ilk giren askerimiz Halkapınar fabrikasından atılan kurşunlarla dört askerimizin vefat ettiğini ve burada ölen askerlerin de son “şehit”lerimiz olduğunu dile getirmişti.
Halk Türk ordusuna evlerinin pencerelerinden çiçekler atarak karşılıyordu. Pasaport mevkiinde sivil bir kişinin attığı el bombasıyla Yüzbaşı Şerafettin (Şeref de denilmektedir) ve birkaç erin yaralandığı Altay tarafından belirtilir. “Hepsi birden Hükümet Konağı kapılarına dayanıyordu. Yunanlılar kapıları kapamış selameti çoktan kaçmakta bulmuşlar. Yüzbaşı Şerafettin Bey birkaç erle birlikte çıktığı Hükümet Konağının balkonuna şanlı bayrağımızı öperek çekiyordu. Başka taraftan da İzmir’e ilk giren 1. Süvari Tümeni’nin 14.Alayının öncüsü Yüzbaşı Zeki (Doğan) da kumandanlık dairesine şanlı bayrağımızı çekti. 4.Alay Komutanı Binbaşı Reşat alayı ile İzmir’in üstündeki Kadifekale’ye çıkıyor ve en yüksek burcun tepesine ay yıldızlı bayrağımızı dikiyor kötü günler bitti” diyordu.
Sabah 9 sularında Türk birlikleri Bornova’ya yaklaştı. İyi Fransızcası olan Binbaşı Atıf (Esenbel) beraberindeki heyet ile Bornova merkeze girdi. Burada işgal güçlerinin komutanları bulunmaktaydı. Atatürk on beş km uzakta Nif’te (Şimdiki adı Mustafa Kemal olan ilçe) bekleyişteydi. İşgal güçleri Edgar Quinet gemisinde İzmir’i nasıl teslim edeceklerini konuşmaktaydı. Telsizle Atatürk’ten bu teslim için randevu istediler. Atatürk “Kimin kentini kime teslim ediyorlar” diye öfkelendi.
2.Süvari Tümenin önünde Yüzbaşı Şerafettin komutasından iki bölük Bornova’dan İzmir merkeze doğru ilerlemeye başladı. Mersinli mevkiinde Yunan birlikleriyle bir çatışma yaşıyorlar. Yunan birliği dağılıyor. Ardından birliğimiz Halkapınar köprüsünü geçiyor, fabrikanın önünde gelince silah ve el bombasıyla saldırıya uğruyorlar. Burada Fahrettin Altay’ın anılarında değindiği dört asker hayatını kaybediyor ve Kurtuluş Savaşı’nın son şehitleri oluyor. İşgal güçlerinden İngiliz Yüzbaşı Thesiger İngiliz Gaz Şirketi’nin koruma müdürü olarak Yüzbaşı Şerafettin’i karşılıyor ve Yunanlıların geri çekildiğini söylüyordu. İngilizlerin de şehri terk edeceğini bu nedenle silahlı çatışma yaşanmamasını dile getiriyordu. Karantina mevkiine gelen Yüzbaşı Şerafettin’in birliğine bu kez bir Yunanlı el bombasıyla saldırıyor, burada Yüzbaşı Şerafettin yaralanıyor. Yarasına aldırış etmeden Hükümet Binası’na ilerliyor. Binaya çıkıyor ve Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını asıyor.
Diğer yandan İzmir’e giren 1.Süvari Tümeni öncüsü Yüzbaşı Zeki (Doğan) Sarıkışla’ya giriyor ve kışladaki Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını çekiyor.
Yüzbaşı Şerafettin Hükümet Binası’na ilk bayrağı çekendir. O günün ayrıntısı da şu şekildedir; Yunan birlikleri Hükümet Binası’nın kapısını kilitlemiş ve kaçmışlardır. Kapının kilidini binanın odacısı kadın açar. Binaya Şerafettin girer. Balkona birkaç kişi ile çıkar. Türk bayrağını öperek alır Yunan bayrağının yerine Türk bayrağını çeker. Tam bu sırada yaralandığında kamuflajındaki kanın Türk bayrağına bulaştığını fark eder. Hükümet Binası’ndan inerken yanındakilere “Vazifemiz bitmemiştir millet bizden daha çok şey bekliyor” der. 
Yazan
Yazar Tolga Aydoğan
www.tolgaaydogan.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...