‘’Şapka Devriminden sonra Mustafa Kemal’in eli sopalı imamları vardı, cami girişinde sopalar olurdu, şapkasız gelenler o sopalarla dövülürdü’’ diyenlere cevap verebildiniz mi? Olmaz öyle şey demek yetmiyor.
İnanmak değil bilmek, söylemek değil ispat etmek gerek.
İnanmak değil bilmek, söylemek değil ispat etmek gerek.
1925 yılında Şapka Devriminden sonra İstanbul’daki bir imam şapkası ile camiye gelenlerin ‘’şapkaları nereye koyacağız’’ sorularından sonra ‘’onun çözümü basit, küçük sopalarla hallederiz bu işi’’ demiştir.
Sonrasında caminin girişine küçük sopalar koymuştur. Bu olayı çarpıtanlara sopaların gerçek hikayesini anlatabilirsiniz artık.
Sopalar şapkasız gelenleri dövmek için değil, şapkaları yüksek ve temiz bir yerde kırışmadan ve kirlenmeden muhafaza etmek içindi.
1926 yılında çekilmiş, Devlet arşivlerinde bulunan bir fotoğraf bunun en güzel kanıtı.
Arşiv unutmaz, Tarih Affetmez..
Sonrasında caminin girişine küçük sopalar koymuştur. Bu olayı çarpıtanlara sopaların gerçek hikayesini anlatabilirsiniz artık.
Sopalar şapkasız gelenleri dövmek için değil, şapkaları yüksek ve temiz bir yerde kırışmadan ve kirlenmeden muhafaza etmek içindi.
1926 yılında çekilmiş, Devlet arşivlerinde bulunan bir fotoğraf bunun en güzel kanıtı.
Arşiv unutmaz, Tarih Affetmez..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder