22 Haziran 2019 Cumartesi

Pencere

İleri derecede hasta iki adam aynı hastane odasındaydılar.Adamlardan birinin her öğleden sonra 1 saatliğine oturmasına izin veriliyordu, ciğerlerindeki suyun süzülmesi için. 
Bu hastanın yatağı odadaki tek pencerenin tam yanındaydı. Diğer hasta hep sırt üstü yatmak zorunda idi. Bu iki hasta saatlerce birbiriyle konuşur birbirlerine eşlerini, ailelerini, tatilde gittikleri yerleri anlatırlardı.

Hastalardan sırt üstü yatmak zorunda olanı sürekli kendi haline lânet eder, içinde bulunduğu durumdan şikayet ederdi. Pencerenin yanındaki hasta diğer hasta daha pozitifti , diğerini neşelendirmeye çalışırdı, bu halinde bile şükredecek bir şeylerin vardır derdi.
Bir gün halinden mutsuz olan diğerine şöyle dedi , senin mutlu olmana şaşmıyorum pencerenin yanındaki yataktasın dışarıyı izliyor ve neşeleniyorsun ,oysa ben şu lanet yatakta hiç bir şey görmüyorum der bunun üzerine pencerenin yanındaki hasta her öğleden sonra oturmasına izin verdikleri saati diğer hastaya dışarıyı anlatarak geçirmeye karar verir.
Pencerenin yanındaki hasta dışarda gördüklerini anlatmaya başlar,yavaş yavaş diğer hastanın neşesi yerine gelmeye başlar, bir sonraki günleri iple çekmeye başlar , dışarıdaki renkli ve hareketli dünyayı dinlemek için.
Pencere içinde çok güzel bir göl olan parka bakıyordu , ördekler ve kuğular gölde yüzüyor çocuklar neşeyle oynuyor,genç aşıklar gökkuşağının tüm renklerindeki çiçekler arasında kol kola geziyor, Ulu ağaçlar etrafı süslüyor ve şehrin silüeti tüm heybetiyle gözüküyordu.
Pencerenin yanındaki adam bunları anlatırken diğer adam gözlerini kapar ve bu muhteşem manzarayı hayal ederdi.
Günler , haftalar geçer bir gün pencerenin yanındaki adam vefat eder , arkadaşı çok üzülür ilerleyen günlerde yer değiştirmek için hemşireye söyler, hastayı pencerenin kenarına taşırlar, sonunda dışarıyı kendi gözleriyle görme şansına erişmiştir zorlanarak yavaşça dönüp baktığında pencerenin BOŞ BİR DUVARA baktığını görür arkadaşı anlattığı o mükemmel manzarayı kafasından uydurmuştur , şaşırır hemşireye söyler Hemşirenin cevabı ise adamı bir kez daha şok eder ölen arkadaşı KÖR dür ve önünde bir duvar olup olmadığını bile hiç bir zaman görmemiştir niye böyle yaptığını sorar Hemşirenin cevabı ise sana hangi koşullarda olursan ol yaşamın değerli olduğunu ve şükredecek bir şeylerin olduğunu göstermek istemiş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...