22 Haziran 2019 Cumartesi

CONKER

Erkek kardeşi yoktu ama, kardeşten öte arkadaşı vardı : Nuri Conker.. Çocukluk arkadaşı, mahalle, okul, silah arkadaşıydı.. Annesi ve eşinden başka "Kemal" diye hitap edebilen tek kişiydi..
Bir yaş küçüktü.. Can yoldaşıydı, sırdaşıydı..
Ömrü boyunca her yerde olduğu gibi Conkbayırı'nda da Mustafa Kemal ile omuz omuzaydı, orada şakağından ağır yaralandı. "Conker" soyadını Mustafa Kemal verdi..
Conkbayırı'ndaki "conk" kelimesi, "bir araya gelip sohbet edip gülüşmek" anlamına geliyordu. Çanakkale ve Balıkesir yörelerinde "conklaşmak, conguldaşmak" şeklinde kullanılıyordu.
Nuri'nin büyük kahramanlık gösterdiği Conkbayırı elbette sohbet edip gülüşmek kavramlarından çok uzaktı, ama daima neşeli ve hoşsohbet olan Nuri'nin karakteri için katmerli biçilmiş kaftandı..
Hareket Ordusu, Trablusgarp, Çanakkale, Muş Cephesi, Kurtuluş Savaşı.. Mustafa Kemal nerede, Nuri oradaydı.. Bulundukları ortamda elektrik kesilirse, ışıklar tekrar geldiğinde hep aynı manzara görülürdü : Nuri ayakta, tabancası elinde, gövdesini Mustafa Kemal'e siper etmiş olurdu..
Nuri'siz sofraya oturmazdı.. Sadece Nuri'nin nazını çekerdi.. Sadece Nuri'nin sesini yükseltme imtiyazı vardı.. Zaten davudî sesliydi, gümbür gümbür bağırırdı, çok kafası bozulduğunda masaya yumruğunu vura vura konuşurdu.. Birlikte kafa çekerlerdi.. Birlikte şarkı söylerlerdi..
Paşa olabilirdi.. Bakan olabilirdi.. Meclis Başkanı bile olabilirdi. İstemedi.. Arkadaş kalmayı tercih etti.. Arkadaşlığını hiç suistimal etmedi..
Yıl 1937.. Nuri kalp kriziyle vefat etti..
Atatürk yıkıldı..
Cenazesine katılmadı.. Evini görmemek için taziyeye bile gitmedi.. Bir daha asla Nuri'nin oturduğu semte bile uğramadı. Nuri'yi hatırlatan her şeyden uzak durmaya çalıştı..
Bir akşam sofrada düşünceli düşünceli yemek yiyordu. Aniden yerinden fırladı, otomobiline bindi, şoföre nereye gideceğini söylemeden "sağa dön, şuradan sola dön" diyerek yolu tarif etti.. Cebeci'ye geldiler, "burada dur" dedi..
Nuri'nin kabrine gelmişti.. Mezarın başına yürüdü, sessiz sessiz durdu.. Sonra da sadece bir cümle kurdu : "Beni niçin yalnız bıraktın Nuri ?"...
Bir süre daha sessizce durdu, bitkin halde otomobile döndü. Bir daha asla kabre de gelmedi..
Mustafa Kemal'in tabiriyle Nuri, "Hatırası, kalp ve vicdanından çıkmayacak kardeşi" idi..

1 yorum:

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...