3 Haziran 2019 Pazartesi

Yüzüklerin Efendisi: Sevan BIÇAKÇI

Samatya’da doğdu. Mücevher işinde çıraklığa 1982 yılında, 12 yaşındayken kuyumcuların ve imalathanelerin bulunduğu Çuhacıhan’da başladı. Ustası Hausep Çatak idi. Kendini “hayallerini yapan sadekar”olarak tanımlayan Bıçakçı, bir kuyumcu dükkanında bulunmayan kol düğmesi, saç tokası, halhal, pazıbent, şal pini, ceket pini gibi ilginç ürünler tasarladı. Bıçakcı’nın mücevherleri Amerika’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Maldiv Adaları’na kadar dünyanın pek çok ülkesinde önemli butik kuyumcularda satılıyor. Bıçakçı’nın bugüne kadar üzerinde çalıştığı sekiz koleksiyonu bulunuyor. Bu koleksiyonlar altın ve gümüşten oluşuyor. Çalışmalarını gümüş ve altının aşkla birbirini tamamlaması olarak tanımayan Bıçakçı’nın her koleksiyonu kendi içerisinde evrim geçiriyor ve her tasarımın yalnızca bir örneği bulunuyor. Tasarımlarının iç ve dış yüzeylerine güzel sözler de ekleyen, Padişah portreli yüzüklerle hayallerini gerçeğe dönüştüren Bıçakçı’nın koleksiyonları arasında “Dinlerin Kardeşliği”, “Büyülü Taşlar”, “Sadabat Koleksiyonu”, “Theodorius ve Justinianus”, ”Nur-u Osmaniye” bulunuyor. Vogue, Elle, Sunday Times gibi birçok yabancı dergide tasarımlarından bahsediliyor.
Las Vegas’ta düzenlenen Couture Mücevher Konferansı’na katılan tasarımcı Sevan Bıçakçı, “Sultanahmet’te Yağmur” isimli yüzüğüyle Türkiye’ye birincilikle döndü.
Anadolu, Bizans ve Osmanlı nın ihtişamını, zengin tarih ve kültürünü masalsı mücevherlere dönüştüren tasarımcı, kubbeli yüzüğünü kariyerinde adeta bir milat olarak kabul ediyor.
Topkapı Sarayı ndan camilere, Sultan portrelerinden Harem kadınlarına pek çok büyüleyici hikayenin süslediği mücevherler, ait oldukları anların değeriyle parmaklara taşınarak dünyaya yayılıyor.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...