13 Haziran 2019 Perşembe

45 yıl ara ile şarkı söyleyen unutulan Yıldız ....

1913 yılında Selanik’te, beş çocuklu bir ailede dünyaya gelmiş. Daha minicik yaşlardan itibaren sesinin güzelliği tüm çevresinin dikkatini çekmiştir.
Türk Tango tarihinin ilklerinden olan Seyyan Hanım her zaman şöhretten uzak, sade bir yaşantı sürmüştür.
16 Mayıs 1989 da Maltepe’de hayata gözlerini yummuştur.
SEYYAN HANIMIN DOĞUMU
Memleketin ilk tango solistlerinden olan Seyyan Hanım’ın annesi Rabia Hanım, babası Hikmet Bey’dir.
Babası Hikmet Bey Milli Mücadele sırasında Atatürk’ün kuryeliğini yapmış, vatansever biriydi. İleri görüşlü kişiliği ile dikkat çeken Hikmet Bey, kızına verdiği Seyyan ismiyle de bunu kanıtlamıştır.
Seyyan, eşitlik anlamına geldiği için kızına bu ismi seçmiş, diğer erkek kardeşleriyle aynı haklara sahip olarak büyümesini istemiştir.
Seyyan Hanım henüz 7 yaşındayken babasını kaybetmiştir. İlköğreniminden sonra İstanbul Konservatuvarında Talorika Bey’den ders alırken maddi sıkıntılar yüzünden sahne hayatına başlamıştır.
SEYYAN HANIMIN FAALİYETLERİ
Türk Tangosuna hayat veren nadide sesiyle gönüllerde taht kuran Seyyan Hanım, bir sene sonu konserinde, ünlü besteci Kaptanzade Ali Rıza Bey tarafından dinlenir. Ali Rıza Bey kendi eserlerini Seyyan Hanım’a okutup, genç yaşta plak çıkarmasına önayak olmuştur.
Seyyan Hanım ilk konserini Kadıköy’de Opera Sinemasında vermiştir.Radyo programları yanı sıra 1930’lu yıllarda nezih müşterili mekanlarda tango söylemeye başlamıştır.
Piyano başında daima kollarını çapraz yapıp dik duruşuyla işine gösterdiği saygıyı segilemiştir sahnede.
Seyyan Hanım kısa zamanda memlekette bilinen bir solist olmuştur. Kendisi şöhrete hiç önem vermemiş genç yaşta eğitimini yarıda bırakmasının nedenini maddi zorluklar olarak açıklamıştır.
Bir gün onu dinlemeye gelen Sayıt Bey ile tanışır. Kısa zamanda evliliğe dönüşen beraberlikleriyle Sarıkamış’a taşınır.Şöhretin tam zirvesindeyken terk edip evlilik hayatını seçen Seyyan Hanım bundan sonrakini yaşamını Anadolu’nun en ücra kasabalarını dolaşarak geçirir.
1941 yılına kadar sahnelerden uzak kalsa da müzikle olan ilişkisini kesmemiştir. İstanbul’a yeniden dönerek bir plak daha çıkarmıştır.
”Mazi”, ”Mehtaplı Bir Gece”, ”Sevdim Bir Genç Kadını” gibi eserleri Türk Tango dünyasına armağan ederek 1942’de meslek anlamında müziğe veda etmiştir.
1979 yılında düzenlenen bir FEHMİ EGE’yi anma gecesinde 45 yıldan sonra ilk defa sahne almıştır.
Eşi Albay Sayıt Bey’in ölümğnden sonra acısını yatıştıran tek şeyin, yaşadığı hiç bir şeyden pişmanlık duymaması olduğunu ifade etmiştir.
Seyyan Hanımın bir özelliği de Cumhuriyetin ilk yıllarında, kadınların erkeklerle eşit şartlarda olduklarının kanıtlandığı bir dönemde ön planda yer almasıdır. O bu dönemin en önemli ismi olmayı başarmıştır.
5 Şubat 1932 de ilk kez Mazi kalbimde bir yardır tangosunu yorumlayan Seyyan Hanım Türk Tangosunda yerini almıştır.
Bu eser ilk Türk tangosudur. Bestesi Necip Celal Andel, güftesi Nejdet Rüştü Efe’ye aittir. Cumhuriyet döneminin ilk batı tarzlı hafif müziği dense de melodik yapısı, sıcaklığı be içtenliğiyle bizden olduğu çok belirgindir.
SEYYAN HANIMIN ÖLÜMÜ
Her zaman gözlerden uzak olmayı tercih eden Seyyan Hanım, ölümünde de gözlerden uzaktaydı. Maltepedeki evinde çocukalrı yanında 16 Mayıs 1989 da 76 yaşında vefat etmiştir.
YOUTUBE.COM
Sözlerini Necdet Rüştü Efe Tara'nın yazdığı, Necip Celal Andel tarafından bestelenen ilk Türk tangosudur (Tango Turco). 1928 yılında…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...