Olay, Harp Okulu’nda geçmiştir. Öğretmen cümlesini henüz bitirmemişti ki, kapı birdenbire açılarak Atatürk yanlarında yaverleri olduğu halde sınıfa giriyor. Öğretmen:
-“Kalk!” diye bağırıyor. Bütün öğrenci çelik yaydan fırlayan ok gibi ayağa kalkıyor. Atatürk yavaş yavaş kürsü tarafına giderek oturmalarını emrediyor. Öğretmen, kendisini tanıttıktan sonra anlattığı dersin konusunu kısaca anlatıyor. Atatürk, gelişi güzel bir öğrencinin yanına oturuyor ve öğretmenin dersine devam etmesini istiyor.
On dakikalık bir zaman geçiyor. Sınıfın tavanında bir çeşit alıcı ve verici konumunda bulunan ve doğrudan doğruya okul komutanı odasıyla bağlantılı olan bir çeşit radyo işlemeye başlıyor. Gürültüler arasında okul komutanının sesi duyuluyor:
-“O sınıfta hangi öğretmen var?” Öğretmen hemen cevap veriyor:
-“Harp tarihi öğretmeni Kurmay Binbaşı...”
-“Atatürk sınıflara girdiği zaman tekmil verilecek ve anlatılacak ders kısaca kendisine izah edilecektir.”
-“Atatürk şu anda sınıfta bulunmaktadır komutanım.” Öğretmen cevap verince makina kapanıyor. Bu olaya Atatürk hiç sesini çıkarmıyor, öğretmende anlatmasına devam ediyor ve bütün öğrenciler hayretler içindediler. Nasıl olmuştu da Atatürk için bu kadar önlem alan okul komutanının onun geldiğinden haberi olmamıştı?.. Biraz sonra okul komutanı da yavaşça sınıfa giriyor, kapı yanında ayakta duruyordu. Korku ve heyecandan sapsarı olmuştur. ‘Atatürk’ün geldiğinden nasıl haberim olmadı, nereden ve nasıl geldi?’ Der gibi bir öğretmene, bir de öğrencilere şaşkın şaşkın bakıyor. Atatürk ağır ağır oturduğu sıradan kalkıyor ve kürsüye geliyor:
“Arkadaşlar, Afyon taarruzunu baskın ile nasıl kazandığımızı öğretmeniniz size detaylarıyla anlattı. Yunanlılar altı ayda geçilmesi imkansız dedikleri mevzilerini altı saatten daha kısa bir sürede yarmaya başarmamızın sırrı bundan başka bir şey değildir... Şu anda sizin yanınıza gelişimde bir baskın sonucudur. Bunun etkisini sizlere bırakıyorum. Yalnız şunu unutmayınız ki;
'‘Baskın zafer için birinci anahtardır.’”
'‘Baskın zafer için birinci anahtardır.’”
kaynak:
Niyazi Ahmet Banoğlu, Atatürk, Cilt II, İstanbul 1967, s. 174–175.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder