13 Haziran 2019 Perşembe

Asadur Sarafyan... Kayserili bir dehaydı...

Sarafyan ailesi, 19. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu topraklarında, Kayseri'nin Muncusun köyünde mazbut bir yaşam sürmektedir ailenin bir kızı ve oğlu bu köyde doğmuştur..
Zaman akıp gider, Asadur okul çağına gelir. Talas'taki Ermeni okuluna yazılır.
Asadur her seferinde annesine buralardan uzaklaşmak istediğini söyler. Annesi ise eğitimini tamamlamadan gitmesinin doğru olmayacağına ikna eder Asaduru. Aslında genç Asadur, İzmirde öğretmenlik yapan ablası Marinin yanına yerleşmek istemektedir. Ailesinin ısrarla karşı çıkmasına rağmen, 1913 yılında İzmirin yolunu tutar.
İzmire yerleştikten bir süre sonra Asadurda bir Amerikaya gitme arzusu baş gösterir.
Bu seyahat için 50 dolara ihtiyaç vardır. Ablası Mari sayesinde parayı temin eden Asadur, Panonia adlı göçmen gemisiyle önce Yunanistan, sonra İtalyaya gider. 1914te nihayet hayallerinin ülkesi Amerikaya ulaşmayı başarır. Bir süre New York şehrindeki Brooklyn semtinde kaldıktan sonra Chicagoya yerleşir.
Asadur Amerikada marangozluk yaparak hayatını kazanmaya başlar. Mütevazı bir ev kiralayan genç adam, Talas Ermeni Okulunda öğrenmiş olduğu İngilizcesini ilerletmek amacıyla akşam kurslarına yazılır. Bu arada, ek bir iş bulmak için, okulun düzenlediği iş bulma kampanyasına desinatör olarak başvurur.
Kısa bir süre sonra deneme amacıyla kendisiyle bağlantıya geçen Mitchell Motor Companyden bir yetkili, Asadurun yeteneğini takdir eder ve onu çırak olarak işe alır.
Asadur Sarafyan makine mühendisliğine büyük ilgi duymaktadır. Ancak işe girdiği bu makine üretim tesisinde, başlangıçta sadece çizim yaptırırlar genç yeteneğe.
Bir gün patronu Racine Tool & Machine Companyde imalat üzerine çalışması için teklifte bulunur. Asadur saatte 15 sent kazandığı işini bırakmakta tereddüt etmez ve gönlü makine imalatından yana olduğundan, saatte 10 sente Racine Tool & Machine Companyde çalışmayı büyük bir mutlulukla kabul eder ve yine desinatör olarak çalışmaya başlar. Çizdiği aletlerin veya makinelerin uygulamada ne denli başarılı olabileceğini henüz bunlar kâğıt üzerindeyken kavramaktadır yetenekli genç. Öyle ki, Asadurun Başarılı olamaz dediği makine çalışmaz, onayladığı makine ise sorun yaratmadan çalışır.
Bu arada bir makine devreye sokulamadığından, aldığı siparişi bir türlü teslim edemeyen firma zor durumda kalmıştır. Asadur devreye girerek patronuna makineyi çalıştırabileceğini söyler ve kısa bir süre sonra işi başarıyla tamamlar. Makine mühendislerinin yapamadığını başarmıştır genç adam. Bu durumdan mutluluk duyan patronu, fabrikanın başmühendislerini işten çıkarır. Asadur Sarafyan, fabrikanın başmühendisliğine terfi eder.
1916 yılında meydana gelen bu olay, 21 yaşındaki Asadurun hayatını değiştirir. Çok sevdiği makine mühendisliğini pratikten öğrenen genç yetenek, bu mesleği yaşamının sonuna kadar büyük bir başarıyla sürdürür..
Asadur Sarafyanın en önemli icadı otomatik araba vitesidir: Aldığı arabanın vitesinden hiç memnun kalmayan Asadurun asıl amacı, yaşadığı soruna çare bulmaktır. Ancak onun başlattığı bu çalışma, bugün milyonlarca arabada kullanılan otomatik araba vitesinin doğuşu olur. Buluşunu denemek ve araba firmalarına ispatlamak amacıyla arabasına taktığı otomatik vitesle kilometrelerce yol kat eden Asadur, böylece, tarihin ilk otomatik vitesli arabasını yaratmış ve mükemmel bir şekilde çalıştırmış olur.
General Motor devreye girer ve otomatik vites ilk olarak otobüslerde kullanılmaya başlar. Vitesin devreye girdiği iki katlı otobüsler için 7, tek katlı otobüsler için 3 dolar para ödenir Asadura.
Genç mucit, vites üzerindeki çalışmalarını yoğunlaştırır ve bu kez helikopter vitesini keşfeder: Araba vitesinden farklı olarak çalışan bu vites sistemi Borg-Warner tarafından dünyanın en tanınmış helikopter firması Igor Skorsky için uygulanır. Bugün ise tüm helikopterlerde kullanılmaktadır.
Asadur, deniz motorlarındaki geri vites, Amerikan Ordusu için hazırlanan ve M4 ile M6 taşıma araçlarının viteslerinin yanı sıra, yine Amerikan Ordusu için yaptığı, ancak gizli tutulan pek çok icada imza atar. Hidrolikle çalışan birçok sistem Amerikan tanklarında kullanılmıştır. Ancak saklı kaldığından bunların hangi buluşlar olduğu tam olarak bilinmiyor.
Havalı direksiyon, arabalarda kullanılan gaz pompası, araba jantlarını otomatik olarak kesen makine, arabanın kontağı kapatıldığında sönen far sistemi, kaymayı önleyen hidrolik fren sistemi yine Asadur Sarafyanın yaratılarıdır.
Portatif elektrikli testere de Asadur Sarafyanın ilk buluşlarındandır. Bu cihazı 1919 senesinde, kendi evinde yaptığı çalışmalar neticesinde keşfeder. İnce şerit halinde, yukarı aşağı hareket ederek dikiş makinesi gibi çalışan testere, kendi dalında bir ilktir.
2000 tonluk pres, hidrolik yüksek basınçlı pompa, yüksek basıncı dışarı atan vana sistemi, uçaklarda kullanılan hidrolik kapı, tekerleklerin açılıp kapanma sistemi, hidrolik sistemle çalışan ağır yük kaldırma makinesi, deniz suyundan içme suyu elde edilen ilk arıtma sistemi, elektrikli testere sistemi, bugün kullanılan kitap ciltleme makinesi, 4 renkte pres usulü çalışan matbaa makinesi, uzaktan kumandalı kar temizleme aracı, testere bileme makinesi, depoya hangi açıda olursa olsun benzinin motora girmesini garanti eden gaz sistemi, iki ayrı sıvının eşit veya istenilen miktarda aynı noktaya yönelmesini sağlayan sistem ve dünya çapında yaygınca kullanılan kompresörle veya gazla çalışan otomatik şırınga (Med-E-Jet), yine Asadurun sayısız yaratıları arasında yer almaktadır.
Otomatik şırınga sayesinde tüm Granada halkına aşı yapılmış ve Afrikada binlerce kişi çok kısa bir müddet içinde aşılanarak salgınların kontrol altına alınması sağlanmıştır. Şırınganın, kullanıldığı ilk sene 3 milyon kişinin hayatını kurtardığı belirtiliyor. Asadur Sarafyan Amerikaya göç ettiğinde büyük zorluklar yaşadığından, dolayısıyla henüz kendisine ait bir firması ve parası olmadığından buluşlarının pek çoğunu son derece cüzi fiyatlara satmış ve değerli fikirleri başkaları tarafından kullanılmıştır.
Önemli buluşların mucidi olduğu halde hayatının sonuna kadar orta halli bir yaşam süren Asadur Sarafyanın, bugün kullanılan tren yolu aletlerinin %70ini icat ettiğini de eklemek gerekiyor. Bu ünlü mucit, 2 Ocak 1979da Ohiodaki evinde kanserden öldüğünde, adına kayıtlı 400e yakın patenti bulunuyordu. Dünya onu Oscar Banker adlı bir Amerikalı olarak tanıdı, ancak o mütevazılığını hayat boyu yitirmeyen gerçek bir Anadolulu dehadır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...