Şevki Bey'den başka, Kemani Tatyos Efendi ve Hacı Ârif Bey de yoksulluk içinde ölmüşlerdi...
Besteleri günümüzde hâlâ zevkle dinlenen Tatyos Efendi öldüğünde, üzerinden yalnızca elli para çıktığı biliniyor.
Saray'da musiki hocalığı yapmış olan Hacı Ârif Bey de yaşlılık döneminde, az miktardaki emekli aylığıyla geçinemediği için sütçülük yaparak geçinmeye çabalıyordu. Sanatçı yüreğiyle o yaşına kadar mal mülk biriktirmeyi pek bilemişti. Ancak Zincirlikuyu taraflarında bir parça toprağı vardı.
Şehirde geçinemeyince gidip oraya yerleşti. Burada inek besliyor, süt elde ediyordu. Şarkıları dillerde dolaşırken, Hacı Ârif Bey uzamış sakallarıyla at arabası sürüyor, süt güğümlerini Ortaköy'e indirip satıyordu.
Onu öyle perişan sakallarıyla gören bazı musikişinaslar gözyaşlarını tutamıyordu!
Şehre indiği günlerin birinde, Müzika-i Hümâyun Kışlası'nda öldü. Takvimler 1884 yılını gösteriyordu ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder