Hindistan kökenli olduğu düşünülen ve Hint mitolojisinde savaş tanrısını simgeleyen tavus kuşu, Antik Çağ’da etinin geç çürümesi nedeniyle ölümsüzlüğü, güzelliği nedeniyle de zenginlik ve soyluluğu simgelemektedir.
Bu dönemlerde genelde zengin ve görkemli bahçeler içinde tasvir edilen tavus kuşu Ortaçağ Hıristiyan sanatında dinsel bir ikonografi çerçevesinde yorumlanarak kullanılmıştır.
Tavus kuşu Hıristiyan sanatında bir su kabından kutsal suyu içer vaziyette ve karşılıklı tasvir edilmiştir.
Ruhun ölümsüzlüğünü simgeleyen bu kompozisyon özellikle Erken Bizans sanatında yaygın olarak kullanılmıştır (Parman, 1993: 388).
Karşılıklı şekilde gösterilmeleri ise İran-Sasani sanatından beri devam eden bir gelenektir (Gündoğdu, 1979: 463).
İslam sanatında tavus kuşu cennet kuşu olarak benimsenmiş ve cenneti sembolize etmektedir. Cennetin suları bol ırmaklar ve yeşilliklerle betimlenmesi tavus kuşlarının da bolluğu, bereketi sembolize etmesine neden olmuştur.
Aynı zamanda tavus kuşunun güzellik, itibar ve şerefi, simgelediği bilinmektedir.
Bu nedenle güç gösterisi olarak da Türk saray mimarisinde, havuzlarda ve yeşil zeminli çini parçaları üzerinde görülmektedir.
Yunan Mitolojisinde Kronos ile Rheia' nın kızı, baş tanrı Zeus'un karısı ve kız kardeşi olan tanrıça Hera kendi simgesi haline gelmiş "Tavus kuşu"nu yanından hiç ayırmazmış...
Efsaneye göre Hermes'in öldürdüğü Argos çok gözlü (bir anlatıya göre yüz gözlü, bir başkasına göre;iki önde, iki arkada toplam dört gözlü) bir devmiş...
Üstün bir gücü olan bu dev Arkadya bölgesini yabani bir boğadan kurtarmış.
Tartaros'la Gaia'dan doğma Ekhidna canavarını öldürmüş. Sonra da Zeus'un inek biçimine soktuğu sevgilisi Io'nun başına Hera tarafından bekçi olarak dikilmiş.
Argos gündüz gece Io'yu gözler dururmuş. Uyurken bile gözlerinin bir kısmı hep açık kalır, gözler dururmuş.
Zeus, Hermes'e Io'yu kurtarmayı buyurmuş ve Hermes de Argos'u öldürmeyi başarmış.
Buna üzülen Hera çok sevdiği tavus kuşunun kuyruğuna Argos'un gözlerini yerleştirmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder