15 Haziran 2019 Cumartesi

Bilge ve öğüt

Bir gün bir bilgenin yanına gelerek ricada bulunurlar:
-Yüce bilgin bizim çocuğumuz çok fazla süt içiyor. Kendine bir zarar verecek. Ne dediysek sözümüzü dinletemedik. Siz sevilen, sayılan, sözü dinlenen bir bilginsiziniz. Çocuğumuza biraz öğüt verir misiniz?
Bilge biraz düşündükten sonra der ki:
-Bugün gidin 1 yıl sonra gelin.
Bu işte büyük bir bilgelik olduğunu düşünerek giderler. Aradan 1 yıl geçtikten sonra tekrar bilgenin huzuruna gelirler. Bilge bu kez çocuğa dönüp şöyle söyler:
-Evladım bundan sonra çok süt içme olur mu?
Çocuk ‘’peki efendim’’ diyerek huzurundan ayrılırken etrafındakiler şaşırır:
-Efendim madem sadece bunu söyleyecektiniz, o halde niçin 1 yıl geçmesini beklediniz?
Bilge şöyle der;
-Aslında ben de süt içmeyi çok severim. O günden sonra 1 yıl hiç süt içmedim. 
Demek ki hiç süt içilmeyebiliniyormuş. Bunu kendi nefsimde başardıktan sonra çocuğa rahatlıkla söyledim. O zaman ona öğüt verme cesaretini kendimde buldum.
Bektaşi Veli’nin dediği gibi:
Hararet nârdadır, sacda değildir
Keramet sendedir, tâcda değildir
Her ne arar isen, kendinde ara
Kudüs’te Mekke’de Hac’da değildir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...