15 Haziran 2019 Cumartesi

MAHABHARATA

Hindistan’ın ulusal destanı Mahabharata “İnsanlığın Öyküsü” anlamına gelir ve hem çok uzak geçmişte kaybolmuş olan bu uygarlığı anlatmakta hem de çok büyük bir savaştan bahsetmektedir.
Destanda anlatılan dev savaş, öncelikle klanlar arası bir çatışma gibi görünse de aslında tüm gezegenin egemenliği yolunda bir kavgadır, ama sonunda öyle bir savaş başlar ki tüm evren yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
Savaşta kullanılan silahlar hem dünyasal (ok, balta, kılıç, mızrak gibi) hem de Tanrısaldır (ışınlar, atomik silahlar, uçan araçlar gibi). Mahabharata zeki canlılar arasında bir anlaşmazlığı, bir savaşı ve günümüz teknolojisinin çok ötesinde silahların kullanıldığını anlatır.
RAMAYANA
Mahabharata’nın bölümlerinden biri olan Ramayana’da, dünyalı kız Sita’nın güçlü prens Ravan tarafından kaçırılışı anlatılır.
Olayın anlatımı oldukça dikkat çekicidir:
Güçlü silahlara sahip Raksha zavallı ve çaresiz kadını kaldırdı. Onu göklere ait, hızla kanatlanan, altın parlaklığındaki arabasına oturttu… Araba tepelerin ve ormanlık vadinin üstünden gökyüzüne doğru havalandı.”
Bu olayın ardından Ravan’la savaşmaya hazırlanan Rama, İndra’dan Tanrısal bir araba ödünç alır. “Güneşe benzeyen Puspaka arabası Tanrı Ravan tarafından getirilmişti ve istenen her yere gidiyordu. Gökte parlayan bir yıldıza benzeyen bu araba Lanka şehrinde bulunuyordu. Çok büyüktü, iki katlıydı ve birçok odası vardı. Havada uçarken kulağa hoş gelen bir ses çıkarıyordu.” Savaşın sonunda Ravan yenilgiye uğrar, Sita kurtulur ve destanın kahramanı onu havalanan bir araba ile evine götürür: “Bulutsuz gökyüzüne yelken açan Rama’nın Puspaka arabası geldi ve yeryüzüne indi.”
VİMANALAR
Bilinen en eski Hindu metinleri olan antik Hindu şiirleri Veda’lar, Vimana olarak tanımlanan uçan araçlarla ilgili tasvirlerle doludur. Destanlara göre vimanalar iki katlıdır, daire biçimindedirler ve kubbelerinde bir giriş tüneli vardır; yani tam anlamıyla bir uçan daireye benzerler. İnanılmaz süratte ve manevralarla uçarlar ve uçarken melodik bir ses çıkarırlar. Çeşitli tiplerde vimanalar vardır; bazıları tabak şeklinde bazıları ise uzun silindir şeklindedir. “Alışılmadık şekilleri olan ve insanlar tarafından yapılmamış olan araçlar” olarak tasvir edilirler.
Mahabharata’nın bir bölümü olan Dronaparva’da ve Ramayana’da küre şeklinde bir vimanadan söz edilir. Bu vimana inanılmaz bir hıza ulaşmakta ve ardında büyük bir hava akımı bırakmaktadır.
Hareketleri bir UFO gibidir; her yöne gidebilir, yön değiştirmesi ani ve çok hızlıdır, son hızla giderken aniden durup yine aynı hızla ters yöne gidebilir.
Vimanaların yapısı akla UFO’ların sürekli değişen günlük doğasını getirmektedir. Yetenekleri geleneksel fizik yasalarının ötesindedir. Uçan daire araştırmalarını derinleştiren uzmanlar, çağımızın jet uçaklarından bile üstün olan vimananın gelişmiş bir uzay gemisi, bir uçan daire olabileceğinden hiçbir şüphe yoktur.
Bu Tasvirler Neyin Tasviridir?
“Salva’nın uçan aracı çok gizemliydi; gökte bazen görünüyor, bazen kayboluyordu. Yani görünmeme yeteneği vardı. Yadu Hanedanı’nın savaşçıları bu garip aracı bir türlü tam olarak algılayamadılar; bazen yerde bazen gökte beliriyor, sonra birden bir tepeye veya bir ırmağın kıyısına konmuş olarak ortaya çıkıyordu. Bu uçan harikulade araç, gökte bir ateş fırıldağı gibi dönüyor ve bir an bile yerinde durmuyordu.
“Pushpaka bir gök arabasıydı, insanları Ayodhya kentine taşıyordu. Gök bu harika uçan araçlarla doluydu, gece karanlığında yaydıkları sarımtırak göz kamaştırıcı ışık göğü aydınlatıyordu.” –
Mahavira, Bhavabhuti
(8.yüzyıldan kalma bir Jain yazması)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...