15 Haziran 2019 Cumartesi

KAĞIDIN TARİHSEL SÜRECİ

Kağıt kelimesi her ne kadar Arapça'da sayfa anlamına gelen "varak" kelimesiyle ifade edilse de kaynaklarda, Farsça'dan geçme kağıt sözcüğüne de sıkça rastlanır. Türklere Farsçadan Uygurlara geçerek gelmiştir. 

Kağıt Çin'de keşfedilmekle birlikte kullanımının yaygınlaşması ve Doğu Akdeniz üzerinden Kuzey Afrika ve Avrupa'ya yayılması Müslümanlar sayesinde olmuştur. Kağıdın ilk defa Güneydoğu Asya'nın bugün Çin dediğimiz bölgesinde ortaya çıktığı ve M.Ö. 200-100 yıllarında, festivallerde süsleme, sargı, dolgu malzemesi olarak ve ev yapımı mobilyalarının yapımında kullanıldığı biliniyorsa da ayrıca yazı malzemesi olarak M.S. 105 yılında Han Hanedanlığı'nın haremağası olan Tshai tarafından farklı bir teknik uygulayarak ilk kağıt yapımını gerçekleştirmiş bu durum da hanedan tarafından büyük bir tebrikle kutlamıştır. 

Kağıdın Çin dışındaki yolculuğu M.S. 4. yüzyılda başlamış olup, Semerkand'da ise 8. asrın başlarından itibaren resmi yazışmalarda kullanılmıştır. Müslümanlar tarafından kağıt yapımının Semerkand'da başlamasından önce Çin'de imal edilen kağıdın, Orta Asya üzerinden İpek Yolu'nu takip ederek İran'a gitmiştir. Hatta Alman Antropolog Berthold Laufer, Çin kağıdının 7. asırda, hatta Sasaniler döneminde Maveraü'n Nehr'e geldiği ancak çok pahalı olduğunu söylemektedir. 

Tacikista'nın Sanjar-Shah'ta 8. asrın başlarına ait Çin kağıdı üzerine Arapça yazılmış üç mektup bulunmuş olup bu durum da, 8. asrın başlarında ait belgeler günümüze ulaştığının kanıtıdır.
Talas Savaşı'nda (Temmuz 751), Akşitlilere yardım için gelen ve büyük bozguna uğrayan esir olan Çinliler arasında bulunan kağıt yapım ustalarından kağıt yapımını öğrenen Müslümanlar kağıt imali için gerekli su kanallarına ve ham maddeye sahip en uygun olan kent olan Semerkand'da imalathaneler kurarak kağıt sanayisini geliştirdiler ve bir süre İslam Dünyasının kağıt ihtiyacını ucuz bir şekilde karşıladılar. Dr. Osman AYDINLI'ya ait 2001 tarihli Semerkant Tarihi adlı Doktora Tezi'nde 341-344 sayfalarında Semerkand kağıdının kalitesinden ve ucuzluğundan övgüyle bahsedilmiştir.
Kısacası, kağıdın papirüs ve parşömene göre oldukça ucuz oluşu ve kolaylıkla üretilebilmesi kitapların çoğaltılmasında önemli rol oynadı. Kitapların rulodan kodeks şekline geçmesi de yine kağıdın İslam coğrafyasına gelişiyle gerçekleşti ve kitaplar günümüzdeki şekillerine kavuştuğunun kanıtıdır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1924 Erzurum Depremi ve ATATÜRK

1 EKİM 1924 - ATATÜRK'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve fe...